Tabiatın renk çümbüşü içine bürünmeye başladığı bahar'ın bu günlerinde bir başka hazlar,bir başka sevgiler ve bir başka sevinçler doluyor kalplere. Genci,yaşlısı ayırt etmeden,sanki yürekler daha bir kıpır kıpır oluyor .
Tabiat ananın her halde canlılar üzerindeki etkisi değişik bir biçimde yansıyor; çarpmak isteyen kalplere,kıpırdamak isteyen yüreklere ve yaşam budur diyen herkese.
Zaman zaman ya bir ormana,ya bir deniz kenarına yada bir göl kenarına giderim.Bu gezintilerim ilk bahar da biraz daha sıklaşır.Kültürpark'ta genç aşıkların bir birlerinin ellerinden tutup,sanki dünyada onlardan başka hiç kimse yokmuş gibi dünyayı umursamadan zaman zaman ta gözlerinin içlerine baka baka dolaşmalarına gıpta ile bakarım.
Deniz kenarında kır bahçesinde bir masada karşılıklı oturan iki orta yaşlı kişinin, bir ellerini çenelerine koyupta diğer ellerini masanın üzerinde birleştirip saatlerce bir birlerinin gözlerinin içine bakarak neler konuştuklarını galiba hep merak etmişimdir...
Göl kıyısında ağaçlıklı yolda birbirlerinin omuzuna ellerini atmış iki kişinin utangaç bir tavırla dakikalarca o yolda,etraflarındakileri fark etmeden bir aşağı bir yukarı dolaşırken neler konuştuklarını,bayanın neden zaman zaman konuştuğu erkekten gözlerini kaçırma gereğini duyduğunu hep merak etmişimdir.
Ağaçların altında oturan orta yaşı biraz geçmiş iki kişinin ellerindeki papatyanın yapraklarını bir şeyler mırıldanarak teker teker koparmalarını,ardındanda kimseye belli etmeden birbirlerinin gözlerinin içine bakarak gülmelerinin nedenini hep merak etmişimdir.
Acaba sevmek,sevilmek nasıl bir şey diye merak edenlere rastladığım olmuştur. Hatta bazıları;ben karşımdakine ona verebileceğim herşeyi aşkı,sevgiyi,anlayışı daha daha herşeyi verdim ama bir türlü beni anlamadı diyenlere de rastladım.
Sevgiyi verdiğimizi sandığımız kişiye gerçekten sevgimizi verebiliyormuyuz ?
Biz sevgimizi verdiğimiz kişinin verdiğimizi aldığına neden emin oluyoruz ki ?
Veya karşımızdaki bize sevgisini verebiliyormu ? Veriyorda biz almasını biliyormuyuz ?
Söylediğimiz şey hep aynı;biz verdik o almadı. Ya o veripte biz almamışsak ! E yine herzaman olduğu gibi zeytin yağı gibi üste çıkıp;ben elimden geleni yaptım,o anlamadı egosuyla sorumluluktan kurtulmanın,içimizi rahatlatmanın yolunu buluyoruz.
Acaba bulabiliyormuyuz...
Kamil ERBİL
Yorumlar