İçerik Resmi

Kendine mi dönecek? Daha da mı çökecek?


Yazar Ays
favorite 2 visibility 19 bookmark 0


"İnsanın kendi karmaşışını görüp anlaması çok kötü bir şey Leyla"

Pencerenin önünde durmuş camdan küçük bahçesini ve yoldan geçen tek tük insanları bakıyordu. Kahverengi eski püskü ve kirli camından ne görünüyorsa onu izlemeye çalışıyor elleri eteğinin cebinde hafiften duvara da yaslanıyordu.

"Sen kendini ne kadar anladın ki? Psikoloji diplomanı bile alamadın Betül!" deyip güldü.

Sinirlendi Leyla "Bunu bununla mı kıyaslıyorsun?!" gözlerini camdan arkadaşına çevirmiş kaşlarını da çatmıştı. 

"Benim psikoloji diplomamı alamamam psikolojiyi anlamadığım için değildi Leyla! Kendi psikolojimin iyi olmayıp derslere katılamamamdan ve istikrar sağlayamamamdan dolayı oldu. Bir de orada ki aptal sınıf arkadaşlarıma tahammül edemediğimden bıraktım!" 

Tek arkadaşının da onu anlamıyor olup saldırması onu yine üzmüştü. Kendi içindeki karmaşaya bir de bu eklenmişti. 

Gözlerini tekrardan cama çevirdi. Gözlüklerini de takmamıştı, camın kirli olmasıyla birleşince aslında resmen sadece renk geçişleri görüyordu. 

"Bu camı da yalnız ben siliyorum Leyla. Biliyorum bedenin felçli ama ellerini hareket ettirebiliyorsun. Evde sürekli gezip tv izleyeceğine biraz temizlemeye çalış."

"Olur Betül, tekrardan denerim. Yapamadığımı bilmene rağmen her sefer bana bu işleri söylüyorsun ya sana ne diyeyim."

Telefon çalmasıyla Betül vereceği cevabu yuttu. Odada ki yine tozlu makyaj masasından telefonu alıp açtı. 

"Merhabalar Betül hanım. Bugün randevunuza neden gelmediniz? Yine hasta olmamışsınızdır umarım" 

İçi şimdiden bayılmıştı Betülün "evin bir kaç işi varda dalmışım saati kaçırdım kusura bakmayın, bir daha ki sefere artık" 

"bu kaçırdığınız 3. randevü, lütfen aksatmayın. Bundan sonra unutmamanız için sizi arayacağım. İyi günler dilerim"

"İyi günler" deyip kapattı telefonu. 

Akşam olması sebebiyle Betül aşağı inip yemek hazırladı ikisine de. Leylaya hala biraz sinirli olsada geçmişti. En azından yanında kalıyordu. Yemekleri üst kata Leylanın odasına çıkardı, yatakta yanına oturdu. Birlikte yemeye başladılar. Sanki küçük bir savaştan sonra yine küçük bir barış anlaşması gibi sessizce yemek yemeye başladılar. 

"Birbirimize verdiğimiz sözü hatırlıyor musun Leyla" dedi son lokmasını yutup ona merakla bakarken. 

"hm hm" diyerek kafasını salladı Leyla. 

"ben ölürsem sen kendini nasıl öldürürsün ki?"

"orası kolay Betül, her zaman yaptığım gibi hiçbir şey yapmasam kendiliğimden aç kalıp ölürüm zaten ahaha" dediğinde ikiside güldü. 

"hiçbir şeyim yok Leyla, senden başka tanıdığım, bu çöplük evden başka bir yerim yok. Kendim var mıyım neyim var artık onu da bilmiyorum. Demin karmaşamı gördüğümü söyledim ama şu an etrafımda hiçbir şey yok gibi..."

"Yine başladın Betül biraz olumlu, canlı olmaya çalış"

"Baksana yaşadığımız ev bile ölmüş her yerden bir şeyler çatlıyor kırılıyor her gün son nefeslerini veriyor Leyla" bu sefer Betülün esprisine beraber güldüler. Azıcık yedikleri yemek bitmiş Leyla yine bir kısmını yarım bırakmıştı. 

"Konuyu nereye getireceğini anladım Betül. Benimde ölümü beklemekten başka yaşama sebebim de yok zaten." nefes alıp son kez camdan dışarı baktığını düşünerek camdan baktı. "Sen beni öldürmelisin, ilk ölen sen olursan ben burada senin cesedinle günlerce ölümü beklemek zorunda kalırım." 

"Tamam, bende bunu düşünüyordum zaten. Çünkü yalnız ölmek istemiyorum"

Yataktan kalkıp bir kaç içerisinde ev eşyaları olan kutuları çekip üzerine çıkarak dolabın üstünden silahı aldı Betül. Hayatında hiç böyle hissetmemişti. Dolabın önünde durup silahın içini kontrol etti. Tam 2 tane mermi vardı. 

"Şu an ne yaşıyorum Leyla"

"Bilmiyorum Betül ama iyi olacağız, şimdi son kez yaşıyoruz ama iyi olacağımız bildiğim tek şey. Bana güven" Onun şefkatli bakışlarıyla cesaret buldu Betül. Silahı ona doğrulttu. 

"Seni seviyorum, hep yanımda olduğun için teşekkür ederim. Beraber ölecek olsakta hayatın sonunda bunu söylemem gerekiyor"

Gülümsedi Leyla, gözleri dolmuştu. Biraz daha uzasa bu an yapma diyecek gibiydi. Betül kararlı davrandı silahı ona doğrulttu. Başka hiçbir şey demedi düşünmedi hizaladı ve sıktı. 

Yatağın sert, demir başlığına hızlıca çarpıp sekerek odadaki ahşap makyaj masasına girdi mermi. Daha da yakınlaştı, Leyla korkuyordu. "Tekrar düşünmeli-" derken yatağın önünde durup kafasına sıkmıştı Betül. 


1 gün boyunca o yatağın önünde oturdu. Leyla artık yoktu. Cesedi de durmuyordu orada. Hayır Betül taşımamıştı. Çünkü Leyla taşınacak bir bedene hiçbir zaman sahip olmamış Betülün kendi kafasında var olduğuna inandığı biriydi. 2 mermiyi de boşa harcayıp ve en başta gördüğünü sandığı kendi karmaşıklığının aslını görünce hiçbir şey yapmaya mecali kalmamıştı. 

O günden sonra tamamen yalnızdı artık ve aynı zamanda ne yapabileceğini söyleyebilecek hatta laf sokabilecek bir Leylası da yoktu. İlk başta onu kendi içinde öldürdüğünde çok büyük bir hafiflik hissetse, onu yargılayan ses susmuş gibi olsa da şimdi hayatı derin, gerçekten saf bir yalnızlığa bürünmüştü. 

Şimdi bu zihninin iyileşmesinin, kendine dönmesinin başlangıcı mı olacaktı yoksa daha da mı çökecekti?

Kim bilir.

Önerilen Yazılar

Article Image

Ölmeye Vakti Olmayan Bir Adam
bookmark


favorite 1 visibility 7
Article Image

Zihnimizin Sahne Arkası
bookmark


favorite 1 visibility 6
Article Image

DİJİTAL DÜNYA, VAROLUŞÇULUK
bookmark


favorite 0 visibility 6
Article Image

Sevgi ve Adaletin Koruyucusu
bookmark


favorite 1 visibility 7

Yorumlar

BlueSpring 2025-04-10 20:44

doomed yuri en sevdiğim