İçerik Resmi

En Dipteki Yaşam


favorite 2 visibility 4 bookmark 0


Bundan yıllar önce birçok insan düştü buraya. Muhtemelen bir seyahat sırasında yaşandı bu olay. Tarih bu taraftan hiç anlatılmadığı için nasıl ve neden burada yaşamaya başladılar bilmiyoruz. Tek bildiğimiz burayı yaşamak için harika bir yere dönüştürmüş olmaları. Bizlere renkli bir hayat kurmak için rengarenk çiçeklerle süslemişler etrafımızı. Onlar sayesinde huzurla neşe içerisinde yaşamaya devam ediyoruz yüzyıllardır.

Buralardaki tek sorun aykırı insanlar. Ben de onlardan biriydim bir zamanlar. Aykırı insanlar başka bir dünyanın merakıyla yanıp tutuşanlardır. Bulunduğumuz dünyadan ayrılıp yeni şeyler keşfetmek isterler. Bu hatayı ben de yapmıştım.

Her sabah mavi gökyüzünü izler bulutların nelere benzediğini düşünürdüm. Sonra onların eşsiz şekillerine layık hikayeler uydururdum. Benim hayalim bir gün o bulutlara ulaşabilmek ve hikayelerin içerisinde olabilmekti. Benim en büyük hatam ya imkansızı istemekti ya da bunu insanlara anlatmaktı ama hayalim öğrenildiğinde aykırı olarak kabul edildim ve nankörlükle suçlandım. 
Bana, “Seni ne etkiledi? Gökyüzünün maviliği mi yoksa bulutların beyazlığını mı? Eğer öyleyse etrafına bir bak mavinin ve beyazın her tonundan çiçeklerle çevrili etrafın. Değer mi bu aşina olduğun güzellikleri arkanda bırakıp daha önce hiç kimsenin gitmediği bilinmez bir yere gitmeye?” Bana neden nankör dediklerini o zaman fark ettim. Bu sözler beni beklediğimden daha çok üzmüştü. Bize sunulan bu güzellikleri daha önce fark etmediğim için kendimi hâlâ suçluyorum. Benden neden bir beklentileri var onu da anlayabiliyorum artık. 

Bize sunulan bu güzel hayatın borcunu ödememiz gerekiyor ve ben de artık sorumluluklarımı yerine getireceğim. Birkaç çiçekte ben dikerim belki. Mavi ve beyaz...

Hem zaten çok az insan çıkabildi buradan daha önce. Aslında onların da kesinlikle çıkabilip çıkamadığı bilinmiyor ya da yolda başlarına ne geldiği. Eminim çok zorlanmışlardır.  Belki de gittikleri için çok pişman da olmuşlardır ama yüzleri olmadığı için geri dönemiyorlardır. Kim bilir, bir bilinmezliğe adım attılar sonuçta. Yine de merak etmeden duramıyorum, acaba aradıklarını bulabildiler mi. 


Özgürlük bu muydu? Peki ya özgürlük mü daha önemliydi yoksa sadakat mi?





Önerilen Yazılar

Article Image

Okurun Karar Verdiği Başlık
bookmark


favorite 6 visibility 23
Article Image

Zihnimizin Sahne Arkası
bookmark


favorite 1 visibility 6
Article Image

veda
bookmark


favorite 2 visibility 10
Article Image

Ölmeye Vakti Olmayan Bir Adam
bookmark


favorite 1 visibility 7

Yorumlar