Gökhanın arkasında büyük bir güç olarak yaratıcıyı hissettiği ilk zamanlarda kendisinden şüphe duyanlara karşı söylediği ilk sözlerden biriydi bu alıntı.  Hayatı boyunca bir şekilde eksik kaldığını hissetmiş, hakkının yenildiğini düşünen, girişmek istediği işte yakınlarının dahil ondan alınan risk neticesinde şüphe duyduğu, kararsızlık ve korku içinde olan ve içten içe sırtını yaslayabileceği bir güç arayan herkestir aslında kitap karakterimiz Gökhan. Bu yüzdendir ki evlilik zamanının geldiğini fark ettiğinde, yıllarca sahibi olacağına inandığı işte haksızlığa uğradığında, çocukluk hayallerinin aslında nasılda yok olduğunu anladığında ve bunların baskısı altında kaldığı bir dönemde, içindeki bu hisleri paylaştığı bir uygulamadan ,Kübra adlı bir kullanıcıdan mesaj alır: ”Sen farklısın”

Hepimizin kendimiz için tam da hissettiği şey: Farklılık. Ayrı ve herkesten daha karmaşık, zor, eksik, anlaşılmaz bir yaşamımız olduğuna inanırız hepimiz bir noktada. Sanki herkesten farklı aşmamız gereken sıkıntılarımız vardır ve onları bitirebildiğimizde başarabiliriz gerçekten yaşayabilmeyi. Hatta bi yerden sonra çok mutlu olmak, sürekli iyi hissetmek değildir elde etmek istediğimiz hayat; normal olmaktır, herkesin yapabildiğini yapabilmektir en azından. Farklıyızdır çünkü; farklı, sorunlu ve eksik. Bu yüzden birinin küçük desteği, size inandığına, sizi anladığına dair minik bir sözü bile bazen aniden alır sizi içinde bulunduğunuz sıkıntıdan, ağırlıktan. Çünkü ihtiyacımız olan güç sadece budur; görülebilmek, bir şekilde içimizdekileri dışarı vurabilmek, vuramadıklarımızı duyabilmek ve anlaşılabilmek…