Nedensiz de Sevilir
Sevgi dediğimiz duygu çok garip bence. Kan bağımız olan insanları sevmeyi bir noktada anlayabiliyorum sonuçta ya bizi onlar büyütmüş oluyor ya da beraber büyümüş oluyoruz. Hem birbirimizin için bir alışkanlığız hem de birbirimize minnettarız. Ama hiç hesapta yokken gelip hayatımıza giren insanlar peki onları nasıl bu kadar sevebiliyoruz? Belki okulda belki dershanede belki mahallede belki sporda ya da dünyanın başka herhangi bir yerinde tanıştığımız, bambaşka insanlar tarafından bambaşka kültürlerle büyütüldüğümüz siyahımıza beyaz beyazımıza siyah diyen insanlarla birden nasıl oluyor da ayrılmaz bir bütün oluyoruz anlamıyorum. Sevgi bir noktada ihtiyaç bence. İnsan sadece yiyip içip yaşayamaz ki. Başka duygular da hissetmek zorunda , kalbinin attığını anlamak zorunda . Aşkın da temeli sevgi galiba ama daha önce hiç aşık olmadığım için bu yazıda bahsettiklerimin aşk ile bir alakası yoktur. Benim sevgi anlayışım daha çok aileyi,arkadaşları,hayvanları ve çocukları kapsıyor .
Bazen hayatıma biri giriyor başlarda iyi anlaşıyoruz ama gün geçtikçe birbirimize dönüşüyoruz. Aynı kelimeleri kullanıyoruz,aynı tepkileri veriyoruz,kimsenin anlamadığı ama bizim deli gibi güleceğimiz şakalar buluyoruz kendimize. Ama sonra bir gün bir şey oluyor tüm büyü bozuluyor. Ya araya bir olay giriyor ya da karşı tarafın birden sevgisi bitiyor. Böyle zamanlarda çok üzülüyorum. Sevgiyi hak etmeyecek biri miyim ben diye düşünüyorum. Neden hep benim başıma geliyor bunlar diyorum , karşı taraf kendi hayatında akıp giderken ben takılıyorum olduğum yerde. Sevgiden mi alışkanlıktan mı bilmiyorum ama dönemiyorum kolay kolay eskiye, unutamıyorum geçmişi. Hep bir özlem duyuyorum içimde. Bir sürü yeni arkadaş edinsem de giden bir tanesini unutamıyorum ya da tam onu unutuyorum yeni bir tanesi gidiyor film başa sarıyor . Sevgi her zaman herkeste aynı karşılığı bulmuyor anladığım kadarıyla. Birinin hayatınızdan çıkması sizi sevmekten vazgeçtiği anlamına da gelmiyor bence. Bazen sevgi yetmiyor birbirinin hayatında tutunmak için. Ne kadar zorlarsan zorla o bağ koptu mu bir kere geri birleşemiyor insanlar.
Bir de ne yaparsanız yapın sizi sevecek birileri var : çocuklar ve hayvanlar. Bir söz okumuştum çocuklarınıza kötü davranırsanız sizi değil kendilerini sevmekten vazgeçerler diye. O kadar doğru ki. Küçükken anneniz size kızınca bile anne diye ağlamanızın sebebi de bu büyük ihtimalle. Çocuklar sevgiyle doğar ama nasıl büyüyeceklerini biz belirleriz.
Çocukları sevmek için aile üyeleri olmanıza ya da onlarla konuşmanıza bile gerek yoktur. Yolda herhangi bir çocukla göz göze gelmek bile benim o sokağın sonuna kadar gülmemi sağlıyor. Varlıkları bana güzel şeyler olduğuna dair bir umut oluyor. Ha arada bazı çocuklar sinir etmiyor mu ediyor ama yine de en yaramaz ve şımarık çocuğun bile özünde saf ve savunmasız olduğunu biliyorum ve bu ona şefkat duymama neden oluyor.
Hayvanlara gelince ise bize dayak atsalar da bizi köleleri yapsalar da kedilere bayılıyorum. Keşke dünyadaki tüm hayvanları kollarımın arasına alıp sımsıkı sarılıp tüm kötülüklerden koruyabilsem ve onları ölmedikleri başka bir dünyaya götürebilsem. Hak etmiyoruz belki ama gerçek sevgiyi bize en çok onlar gösteriyor. İnsanlar gibi de değil hiçbir karşılık beklemeden seviyorlar bazen bizi. Karşılık verdiğiniz sürece siz onları değil onlar sizi sahipleniyorlar hatta. İşin özü sevgi farklı formlara bürünebilir ama evrendeki kalan son canlı ölmeden sevgi de ölmez. Nasıl olduğu ,kimler arasında olduğu hiç fark etmez dünyanın en değerli şeyi ve her canlının en büyük ihtiyacıdır.
Yorumlar