İçerik Resmi

Dini Metinlerin Eğitimdeki Yeri


favorite 2 visibility 11 bookmark 0




DİNİ METİNLERİN EĞİTİMDE VE EDEBİYATTAKİ YERİ

İbrahim Daştan

 

Merhaba. Bu köşedeki ilk yazıma size şu anda okuduğum Thedore Zeldin’in ilk baskısını 2016 da yapmış olduğu Hayatın Gizli Hazları adlı bir kitaptan alıntı yaparak başlamak istiyorum. Yani aslında bir kitap tanıtımı gibi düşünebilirsiniz. Laf lafı açarmış. Kitaplar da başka kitapları açar belki de.

“İnsanlar modernleştiğinde ve atalarından daha iyisini yapmaya karar verdiklerinde ise geçmişle bağlarının çoğunu koparır ve zamanın öksüz çocukları haline gelirler. Bir sonraki adımda ne yapacaklarını bilmeleri zorlaşır.”  Özellikle bizim son yüz elli yıllık serencamımıza baktığımızda,  bizim geldiğimiz yer de endişe vericidir. Kadın cinayetleri, öfkeli insanlar. Edep, hayâ ve saygı çizgisinin ortadan nasıl kalktığını hep beraber görüyoruz. Bu durumdan birçoğumuz şikâyetçi; tabii eğer muvazeneyi tamamen yitirmemişse. İlginç olan şu ki, kendisini bundan sorumlu tutan insan yok denecek kadar az. Herkes bir diğerini ya da hükümetleri suçluyor.

Şu çok konuştuğumuz özgürlük konusunda ise, Zeldin kitabında, “ Özgürlük, yalnızca bir hak değildir; kazanılması gereken bir beceridir aynı zamanda; insanın dünyayı kendi göz mercekleri dışında, farklı mercekler altında görebilme ve daha önce kimsenin hayalini kurmadığı bir şeyi hayal etme becerisidir. Güzellik anlam ve ilham bulmaktır. Aslında her hayat özgürlük hakkında yazılmış bir hikâyedir.” Diyor. Burada W. Benjamin’in veciz bir sözü düştü aklıma.  “Can sıkıntısı: Deneyim yumurtası üstünde kuluçkaya yatan bir hayal kuşudur.” Diyor. Hayal etmek ve bunu için çaba gösterdiğimiz şeyler maddi kazançlardan ibaret kalıyor genellikle. Konforlu bir yaşam istiyoruz. Eskiden mi daha mutluydu insanlar yoksa şimdi mi? Yapılan istatistikler eskiden olduğunu söylüyor. Her şeyi olduğu gibi en değerli varlığımız olan zamanı da israf ediyoruz çoğu zaman.

Zeldin,  “Sürekli değişim hali, belirsiz bir gelecek korkusunu tetikliyor; büyük şehirler yalnızlık barındırıyor; tıp yalnızca tedavi etmiyor, aynı zamanda hastalık kuruntularını besleyen, sürekli birbirine eklenen potansiyel tehdit listeleri üretiyor; görünmez mikroplar ve virüsler geçmişin iblis ve gulyanabilerinin  yerini alıyor… başarısızlık korkusu yetersizlik hissini güçlendiriyor ve ne daha fazla boş zaman ne de daha fazla alkol yeterli olabiliyor tüm  bunların üstesinden gelmeye” diye belirtmiş.

Ayrıca, konuyla ilgisi olduğunu düşündüğüm için  Nortrop  Frye’ın, Hayal Gücünü Eğitmek adlı kitabından da bir bölüm alıntı yapmak yapmak isterim. Zeldin’in kitabında bahsettiği, modernleşme sonucu geçmişle bağlarını koparmak hususundaki yanlış tutumumuzun sonuçlarını insanlığın dünyada bugün geldiğimiz yer açısından sorguluyor.  Bu minvalde bizim de toplum olarak modernleşme sonucu hangi halde olduğumuz ortada. Frye ise  söz konusu kitabında eğitimin ve kutsal metinlerin edebiyat öğretmek açısından önemini vurgularken şöyle diyor : “Kitab-ı  Mukaddes edebiyat öğretirken en alt tabakayı oluşturur. Çok erken yaşta ve enine boyuna öğretilmelidir ki, insanın zihninde en dibe çöksün ve ardından gelen her şey onun üstünde birikebilsin… başka bir  deyişle, edebiyat eğitiminin temeli Kitab-ı Mukaddes miti olmalıdır. Zira çok geniş ve kapsamlı olduğu için geri kalan her şeyi de kucaklayan insan durumumun hayal gücü temelinde yaratıcı şekilde incelenmesidir. Gayri Müslimler böyle düşünürken kahir ekseriyeti Müslüman olan ülkemizde hâlen okullarda din dersi ya da camilerde Kur’ an eğitimi verilsin mi verilmesin mi? diye yıllardır tartışıyoruz. Bu bir çelişki değil mi? diyerek bitireyim.

Önerilen Yazılar

Article Image

Sessiz Bir Lunaparkta Selim İleri
bookmark


favorite 1 visibility 11
Article Image

MUM
bookmark


favorite 5 visibility 34
Article Image

Zacharius Usta - Kitap Analizi
bookmark


favorite 3 visibility 6
Article Image

Reaktif Yaklaşımın Yerini Devretme Zamanı
bookmark


favorite 3 visibility 31

Yorumlar

Rima 2025-04-07 13:25

Çok beğendim kaleminize sağlık