Çoğu kişi sevdiğinin ismine de aşık olur. O isim yücedir artık seven için. Kutsaldır. Öyle alelade kullanmaz, çekinilir. Ben ise bu şekilde düşünmüyorum. İnsan ismini kendisi seçmez. Sevdiğin kişinin seçmediği şeyi sevmek saçmadır. Hatta bunu bir ömür duyuyor olması ona hakarettir. Karşımdakine ismiyle hitap etmemeye çalışırım. İnsana zaten isim gibi basit bir konuda bile seçim hakkı tanınmazken dünyada özgürce seçim yapmasını beklemek de bir bakıma saçmadır. Aşık olduğu kişiyi de seçemez. Ve seçimlerinde özgür olduğunu düşünür insan. Evet aslında, bir seçim hakkı verilse belki özgür olacaktır. Ama hiç verilmemiştir.
Yaz ayındayız ama içim üşüyor. Hava güneşli. Onu sahilde yürüyüşe davet etsem gelir mi? Belki işi vardır. O zaman akşam davet ederim. Akşam da müsait değilse yarın gelir. Olmadı sonraki gün.
Artık yolunu gözüm kapalı bile bulabileceğim o yere yürümeye başladım. Yolda kafamda birçok ihtimal düşündüm. Müsait olmayabilirdi, yürüyüş yapmayı sevmiyor olabilirdi. O ise gülümsedi, sadece gülümsedi. İçimi ısıttı. Çantasını aldı ve sanki geç kalıyormuş gibi hemen yanıma geldi. Kapalıyız yazısı görünecek şekilde kartı ters çevirdi ve kapıyı kapattı. İçimde bir heyecan vardı, gözlerimi ondan ayırmıyor, her hareketini dikkatle izliyordum. O kadar naif ve güzeldi ki her hareketi, yolda gelirken düşündüğüm onca ihtimali bir anda unutturmuştu. Sadece gülümsemiş ve benimle gelmişti. Sahile gittik, yürüdük. Güneşin batışını beraber izledik. Konuştuk. Birçok kitap okudum ama hiçbirinde bu duygunun bu kadar güzel olabileceğine inanmamıştım.
O kadar uzun konuştuk ki birbirimizin her ayrıntısını bildiğimizi hissettim. Sevdiği şeyleri dinledim, ben de sevdim. Hayallerinden bahsetti, hayallerim oldu. Hayatını anlattı, hayatım olsun istedim.
Onu çok sevdim. Gerçekten sevdim. İnsana ismiyle hitap etmeyi hoş görmeyen ben, onun ismini söyleyebilmek için kendimi dudaklarıma yalvarırken buldum. Dudaklarımdan ilk defa bu kadar hoş çıkan bir çiçek isminin, aklımdan ölene kadar çıkmayacağını bilemezdim.
Yorumlar