İçerik Resmi

ŞAFAK


favorite 0 visibility 0 bookmark 0


Soğuk bir oda ve takvimler ağustosu gösteriyor. Ben ne bileyim güzel anılarımı kaydetmek için aldığım günlük tek efkar paylaşımım olacak.

Yalnızlıktan telefon numaramı unuttuğum ve dört kolla sarıldığım bir gece. Okuduğum kitabın yazıları dökülüyor mürekkep mürekkep. Her damla aynı zamanda damarlarımdan bir parça. Gün ağarmak üzere ama ışık sızmıyor penceremden.

İşte böyle gecelerde tenha bir sokaktan geçmek tehlikeli gelmeyebilir. Ama bir tıkırtı duyduğunda kimi hatırlayacaksın? İnandığın bir Allah’ın varsa mesele yok. Peki, ya karıştırırsan ezberlediğin duaları, hani şu manaları öğretilmeyen?

Evden her ayrılışım böyle bir dar sokaktaymışım gibi geliyor. Bütün yollar buğulu ve ben nasıl öleceğimi bilmiyorum. Ha, ölüm demişken. Ölüyorum lan ben yalnızlıktan!

Kuşluk vakti kahvaltı güzel ama cep delik, cepken kevgir. Hırsızlık yaptım. Şimdi bu kötülük mü, çaresizlik mi? Muhtemel ki asıl kötülük, çaresizliğim. Ne güzel sosyal devlet! Diplomamı bürüp göt cebimde koydum. Gözlerim ilan okumaktan şişmiş. Sırtımda kamburum, ceplerimde ellerim yürüyorum sokaklarda.

Ve tabii ki insanlar, bu sokaklarda! Zulmediyorlar birbirilerine! Birbirilerine zulmediyorlar! Savaşlar yapıyorlar ve ağlıyor anneler. Anneler ağlıyor. Cenneti annelerin ayaklarına sereni duymadı mı bunlar?

Sokaktakileri de gördüm. Hepsini gördüm; tek tek, gözlerimle gördüm. O insanlar, birbirlerine gülümseyerek yalan söylüyorlar. Sonra da ben neden mutsuzum diye ağlıyorlar geceleri. Mutluluk gerçekten de abartıldığı kadar zor mu?

Düşününce... belki abartıldığından da zor.



Yayınlanma: Çığ Dergi, 2025

*Görsel, Unsplash tarafından sağlanmıştır.

Önerilen Yazılar

Article Image

Ankara


favorite 2 visibility 5 bookmark
Article Image

BENSİZ


favorite 0 visibility 8 bookmark
Article Image

Kardelen


favorite 5 visibility 47 bookmark
Article Image

Kalbimin Sessiz Kelimeleriydi Gözyaşları


favorite 1 visibility 22 bookmark

Yorumlar