Küçüklükten itibaren bir şekilde baskılanarak büyüyen çocuklar olarak ortak bir noktamız oluşuyor bence: düşünmek ve düşündükçe hissizleşerek kaybetmek…
Merhaba , bu tarz kişisele yakın bir blog yazacaksam eğer kendimi tanıtarak başlamam gerekir sanırım ama hepimizin birbirimizden bir parça olduğunu düşünürsek buna çok gerek olduğunu sanmıyorum. Bu söylediğime rağmen ben de bir çoğunuz gibi kendini farklı sananlardanım. İyi anlamda değil ha en kötü anlamda ve olabilecek en farklı anlamda. Yaşımın öyle çok da geçtiğini söyleyemem belki ama hep farklı bir insan olduğuma inandım. Yaşadığım hayatın, olayların ve hatta olaysızlıkların ama özellikle de zihnimin... Ve işte canımı en çok yakan ve hayatımın her anında bana kolaylıklar sunabilecekken zorlaştıran zihnim. Bir şey yapmak istediğinizde ne yaparsınız, bunu sorarak başlamak istiyorum aslında. Ben kendimi bildim bileli hayatımda belki de karşılaştığım her şeyde zihnimde bir ben var etmeye çalıştım. Karşılaştığım her insanda, yaşadığım her olayda, dinlediğim her şarkıda, okuduğum her kitapta ve daha nicesinde zihnimde bir gelecek kurmaya ve seyircisi olduğum her hikayeye zihnimde kendimi zorla dahil etmeye çalıştım. Hani bir hedef koyarsın mesela çalışırsın, çalışırsın fedakarlıklar yaparsın ve başarırsın; bir insanla tanışırsın kader belki defalarca karşı karşıya getirir sizi, zaman geçer, ruhlar tanışır ve birbirinizin hayatına dahil olursunuz; bir hobi edinirsin yaparsın yaparsın ve kim bilir belki işin olur belki unutur gidersin… Ancak ben ne zaman olduğunu bilmediğim bir gün hayatı böyle yaşamayı bıraktım, bırakmışım. Kitap okumayı bırakmışım, kitap okumam gerektiğini düşünmüşüm; ders çalışmayı bırakmışım, başarılı olmak için çalışmam gerektiğini her an zihnime kodla aya çalışmışım; ortamlara girmeyi, sevdiğim aktivitelere katılmayı bırakmışım, yeni ortamlara girmem gerektiğini söyleyip durmuşum kendime.Her seferinde bir hikaye kurmuşum zihnimde ve bunları orada yaşatmışım yalnızca. Ben zamanında bir şeyleri yaparken engellenmişim ve şimdi ise özgür olacak kadar cesaretim varken yaşamayı unutmuşum.
Demem o ki dostlar bu benim tanıtım yazım, hayatımın en büyük hatası farkında olmadan kendimi bu tek tipleşen dünya fülyasına kaptırmış olmammış. Kişisel gelişim saçmalıklarına, herkesin aynı zeka yapısı varmış gibi tek düz ilerleyen sisteme, her bir ağızdan çıkan özlü sözlere kapılmış ve iyiye gittiğimi sanarken sadece nefes alıp veren ve zihninin tutamağını değil keskin ucunu sıkı sıkı kavrayan birine dönmüşüm. Ve kanlar akarken elimden belki o zaman görebilmişim kendimi bu kadar zaman adım adım içine soktuğum sahteliği…ve sanırım artık bundan kurtulmak istiyorum.
En az kafam kadar karışık bir yazı oldu eminim ki ama sanırım amacım da bu, onu hiçbir zaman çözmek değil ama bir gün anlayabileceğim kadar temiz olması…
Görüşmek üzere
Yorumlar